Bugün likya yolunun da bir parçası olan rotamızı Finikeden başlayayıp; Beymelek, Demre, Köşkerler, Belören, Alakilise, Yatıkardıç yolunu takip ederek Asarönü tarafına inip oradanda Yeşilyurt’u geçip tekrar Finike’de bitecek şekilde planlıyoruz. Toplam 90 km civarında olan rotada 3500m tırmanış mevcut. Haziran ayı olması sebebiyle hava sıcaklığıda oldukça yüksek olunca bu tur oldukça zorlu oluyor bizim için. Antalya’dan aracımıza bisikletlerimizi yükleyerek 4 arkadaş finikeye doğru yola çıkıyoruz. Finike limanına yakın biyere aracımızı bırakıp bisikletlerimizi hazırlıyoruz ve tura başlıyoruz. Yaklaşık olarak 20 km boyunca düz sayılabilecek bir yolda beymeleğe kadar muhteşem manzaralar eşliğinde pedallıyoruz.
Finike – Demre – Alakilise
Beymelek gölü yada diğer ismiyle beymelek dalyanı etrafında yol boyunca birçok restorant mevcut ve neredeyse hepsinde bu bölgede meşhur olan mavi yengeç bulmak mümkün. Deniz ürünleri seven biriyseniz mutlaka denemelisiniz, çok güzel bir tadı var 🙂
Beymelek dalyanının etrafını dolanarak giden yolumuz demreye doğru devam etmekte. Burada demreye girmeden seraların arasında devam eden kestirme yolu kullanarak demre çayına ulaşıyoruz. Yılın büyük bölümü çayda maalesef su yok. Daha sonra çay boyunu takip ederek demrenin köşkerler mahallesine varıyoruz. Köşkerlerden başlayan ve belören’e kadar devam eden 8 km’lik bir asfalt bizi bekliyor. Tırmandıkça güzelleşen manzaramızda demre sahili, demre çayının bulunduğu kanyon ve beymelek dalyanı bulunuyor.





Belören köyüne ulaştığımızda 8 km’lik asfalt tırmanışı tamamlamış oluyoruz. Belören köyünden sonra su durumunu bilmediğimiz için mataralarımızı burada dolduruyoruz. İyiki de doldurmuşuz çünkü yolun ilerisinde sadece kuyu suyu bulunmakta ve bu sularda yağmur suları biriktirilerek toplandığı ve üstleri tam olarak kapatılamadığı için çok temiz değiller.



Belören köyünden sonra oldukça taşlı ve bozuk olan orman yolundan tırmanışa başlıyoruz. Tırmanışın 1 kmlik bölümü bizi biraz zorluyor. Daha sora hem yol biraz daha stabil oluyor hemde eğim biraz azalıyor. Yol boyunca birçok harabe görüyoruz ve birkaç tane Alakilise tabelası mevcut. Ortalama 7 km bu şekilde devam ederek Alakilise ‘nin olduğu bölgeye ulaşıyoruz. Kiliseden geriye sadece çok fazla ayakta kalmış bir şey görmek mümkün değil.




Alakiliseye ulaşıyoruz ve birkaç fotoğraf çektikten sonra yolumuza devam ediyoruz. Alakilise olarak bilinen bu kilisenin asıl adının Angel Gabriel kilisesi olduğu söyleniyor. Likya yolunun bu kısmı ile ilgili ayrıntılı bilgiye Demre kaymakamlığının web sitesinden ulaşabilirsiniz. Suyumuz oldukça azaldığı için burada bulunan kuyuların birinden temiz olmasada ayrı bir mataraya su alıyoruz. Yolun ilerisinde tamamen susuz kalırsak bu suyu kullanmayı düşünüyoruz. Ki bu düşüncemiz ileride işimize yarıyor çünkü vadinin içinden zirve geçisinin bulunduğu bölüme kadar başka bir su kaynağı yok. O yüzden buff ile süzüp bu sudan içmek zorunda kalıyoruz.
Zirveden Finike Manzarası



Zorlu bir tırmanışın ardından zirveye ulaşıyoruz ulaştığımız yerde rakım 1645m. Kısa bir süre burada dinlenip suyumuz olmadığı için yolumuza devam ediyoruz. İleriden bir araç geldiğini görüyorum ve bize yaklaştığında durdurup nereden su bulabileciğimizi soruyorum. Bize yardımcı olan bu amca yaklaşık 1 km kadar aşağıda temiz bir kuyu olduğunu söylüyor. Hiç vakit kaybetmeden buraya doğru pedallara yükleniyoruz. Ve işte su 🙂



Su ihtiyacımız bu şekilde karşıladıktan sonra finikeye kadar olan uzun bir iniş bizi bekliyor. Yol oldukça bozuk olduğu için ve bizde hızlı olduğumuzdan iniş yolunda 2 kere lastik patlatıyoruz. Orman yolunu takip ederek asarönü mahallesine ulaşıyoruz buradan devam ederek yeşilyurt üzerinden finikeye ulaşıyoruz. Oldukça açıkmış ve yorgun olduğumuzdan aracımıza gitmeden önce karnımızı doyurup biraz dinleniyoruz ve sonra aracımızı bıraktığımız yere ulaşıp bisikletlerimizi araca yüklüyoruz. Zorlu ve bir o kadar da güzel bir parkuru bu şekilde tamamlayıp antalya’ya doğru yola koyuluyoruz.